MAKÜ, Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli’ne Katıldı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından “Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli” düzenlendi.

MAKÜ, Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli’ne Katıldı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından “Medya Etiği Bağlamında Olağanüstü Dönemlerde Doğru Habercilik Paneli” düzenlendi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KİMER) çalışanlarının da katıldığı panele, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan başta olmak üzere üniversite rektörleri, dijital medya temsilcileri, üniversitelerin kurumsal iletişim birimi çalışanları ile basın mensupları katıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Panel açılış konuşmaları ile devam etti. TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, “Teyitli bilgi paylaşımı, kamu yararı ve toplumsal gözetme, olağanüstü hallerde sağduyulu ve sorumlu davranma gibi medya etik ilkelerinin, sosyal medya mecraları için de geçerli olması hayatidir.” dedi. Sobacı konuşmasının devamında şunları söyledi: “Çoğunlukla bilinçli olarak gerçekleştirilen doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılmasıyla korku ve endişe iklimi oluşturulmaya çalışılıyor. Üzerine bir de etkileşim merakı ve iyi niyetli insanların bir şey yapma gayesiyle paylaşımlarını artırması eklenince kaotik ortam derinleşiyor. Oysa sosyal medyanın afet dönemlerinde hızlı haber akışını sağlamak, organize olmayı kolaylaştırmak, seferberliği genişletmek ve mobilize olmak için güçlü bir iletişim zemini oluşturabilme potansiyelini sağlıyor. Bu potansiyeli kullanılamaz hale getiren ise yalanı hakikatten ayrılamaz kılan yoğun dezenformasyon ve duygusal gerçeklikler silsilesidir. İçeriği paylaşan kaynağın kendini açıkça belirtmediği bir ortamda başka bir kaynağa atıf yapması ve bunun güvenilir olabilmesi mümkün değildir.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise doğru haberin önemine vurgu yaptı. Altun Konuşmasında “Bir haber, doğası gereği zaten doğru olmalıdır. Doğru değilse, bunun adı haber değildir. Habercilik de doğruluktan başka bir zeminde yapılmamalıdır. Doğruluk yoksa yalan varsa, çarpıtma varsa, zaten bu yapılan habercilik değildir. Dolayısıyla doğruluk, başlıca medya etiği standartları ve basın ahlak ilkeleri açısından vazgeçilmez bir değerdir. Toplumun haber alma hakkını eksiksiz ve sağlıklı bir şekilde karşılamak, ancak ve ancak doğrulukla yapılan habercilikle mümkündür. Bu ana ilkeyle birlikte, haberin birtakım teknik kurallarının, temel gerekliliklerinin olduğu hepimizin malumudur.” ifadelerine yer verdi.

Altun, habere ve bilgiye erişim anlamında muazzam imkânlar sunan dijitalleşmenin, aynı zamanda insanlığın en büyük imtihanlarından biri haline geldiğine işaret ederek, “Medya etiğine ilişkin sorunlar ve tartışmalar, konvansiyonel medyanın sınırlarını aşarak internet medyası ve sosyal medyanın hız ve yaygınlık kazanmasıyla farklı bir boyuta taşındı. İçinde yaşadığımız hakikat ötesi çağda dijitalleşme, sunduğu fırsatların yanı sıra kitle iletişim süreçlerinde büyük bir dejenerasyonu da beraberinde getirdi. Nitekim dijital dönüşümün en önemli risklerinden biri olan maksatlı, yalan bilgi, yani dezenformasyon, gerçekliğin yitimine sebep oldu. Dezenformasyon bugün bireysel, toplumsal ve ulusal güvenlik açısından bir tehdit olarak her geçen gün daha fazla karşımıza çıkıyor. Bildiğiniz üzere Türkiye, maksatlı yalan bilgiye, dezenformasyona dünyada en fazla maruz kalan ülkelerin başında geliyor. Türkiye’nin son 20 yıldır gösterdiği büyüme ve gelişmeyi durdurma çabaları, sistematik dezenformasyon siyasetiyle de kendini gösteriyor. Ülkemizi ve kurumlarımızı yıpratma girişimleri, siyasetten medyaya birçok alanda çok boyutlu saldırılarla yürütülüyor.” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından program, “Medya ve Etik: Dezenformasyon, Mahremiyet ve Kurgusal Gerçeklik” ile “Yeni Nesil Medyada Haber Etiği” konulu oturumlarla devam etti.

Yorumlar

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

Yorum Yaz

İlgili Haberler

MAKÜ’den yaşlılık çalışmalarına yönelik stratejik ziyaretler
Burdur

MAKÜ’den yaşlılık çalışmalarına yönelik stratejik ziyaretler

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ÜNİDES Programı desteğiyle Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ve Akdeniz Üniversitesi (AÜ) iş birliğinde yürütülen “Yaşlılık Çalışmalarında Gönüllülük Temelli Katılımın Artırılması” projesi kapsamında, akademisyenler çeşitli kurum ve kuruluşlarla bir dizi temaslarda bulundu.

Sagalassos’ta Türkiye’nin üçüncü büyük Odeonu ortaya çıkıyor
Burdur

Sagalassos’ta Türkiye’nin üçüncü büyük Odeonu ortaya çıkıyor

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri tarafından iki yıldır kazı çalışması yapılan Sagalasos’ta eserler gün yüzüne çıkarılıyor.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde öğretim üyesi alımı ilanı
Burdur

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde öğretim üyesi alımı ilanı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Resmî Gazete’de yayımlanan ilana göre çeşitli birimlerine öğretim üyesi alımı yapacağını duyurdu. Başvurular için son tarih ve detaylar burada!

63 Yaşındaki Ömer Apa, karavanda yaşayarak öğrencilik hayatını sürdürüyor
Burdur

63 Yaşındaki Ömer Apa, karavanda yaşayarak öğrencilik hayatını sürdürüyor

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Felsefe Bölümü ikinci sınıf öğrencisi 63 yaşındaki Ömer Apa, karavanda yaşayarak öğrencilik hayatını sürdürüyor.

MAKÜ ve POYD arasında turizm sektöründe iş birliği protokolü imzalandı
Burdur

MAKÜ ve POYD arasında turizm sektöründe iş birliği protokolü imzalandı

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ile Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD), turizm sektöründe nitelikli iş gücünü artırmak ve öğrencilerin meslekî gelişimini desteklemek için iş birliği protokolü imzaladı.

Burdur MAKÜ TÜBİTAK projelerindeki başarısını sürdürüyor
Burdur

Burdur MAKÜ TÜBİTAK projelerindeki başarısını sürdürüyor

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), TÜBİTAK projelerindeki başarılarına bir yenisini ekledi. Prof. Dr. Özkan ŞİMŞEK’in yürüttüğü proje TÜBİTAK 1001 programı tarafından desteklenmeye değer bulundu.