Burdur Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Yerel İklim Konferansı sona erdi
Burdur Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen Yerel İklim Konferansı sona erdi. Lavanta Otelde gerçekleşen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Cemil Tugay, Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş, Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd, Çavdır Belediye Başkanı Ali Okan Yücel, Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Birim Müdürleri ve Akademisyenler katıldı.
PAYDAŞLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ TOPLANTIYA KATILMADI
Başkan Ercengiz yaptığı konuşmada “Birçok paydaş davet edilmiş olmasına rağmen bugün burada davet ettiğimiz kesimlerin büyük bir bölümünü göremedik. Oysa içinde bulunduğumuz sorun ne yalnızca yerel yönetimlerin sorunudur, ne sadece bu mesele üzerine kafa yoran birkaç insanın sorunudur, ne de tek başına çözüm üretebilecek dar bir grubun omuzlayabileceği bir meseledir. Bu noktayı artık çoktan aşmış durumdayız.
TOPLUMSAL BİLİNÇTEN UZAKLAŞMAYA BAŞLADIK
Geçen yıl yaşadığımız su sıkıntıları, toplum olarak ortak bilinçten uzaklaşmaya ve giderek bireyselleşmeye başladığımızın da acı bir göstergesiydi. Şehrimizin yüksek bir coğrafyada olduğunu hepimiz biliyoruz. Suyu vermeye başladığımızda, en alçak bölgelerde yer alan mahallelerde genellikle tek ya da iki katlı bahçeli evlerin bulunduğu, çimlerin sulandığı, peyzaj düzenlemesinin yoğun olduğu alanlarda su en son kesilir. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımıza suyun azaldığı dönemlerde defalarca rica ettik:
“Lütfen suyumuzu dikkatli kullanalım, bahçe sulamayalım, araç yıkamayalım, balkon yıkamayalım.”
Buna rağmen bir vatandaşımızdan gelen şu cevap, aslında hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir göstergedir:
“Parası neyse veriyorum, suyu da kullanıyorum.”
SU SORUNU BİRKAÇ KİŞİNİN ÇÖZEBİLECEĞİ BİR MESELE DEĞİL
İşte tam da bu cümle, toplum olma duygusundan ne kadar uzaklaştığımızı ortaya koyuyor. Su meselesi; belediye başkanının, su işleri müdürünün ya da birkaç yöneticinin sorunu değildir. Su bittiğinde hepimizin suyu bitecek. İşte o an geldiğinde, ne kadar büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu herkes çok daha net anlayacaktır.
Az önce de konuşuldu; su meselesinin bizi ilgilendiren kısmı yalnızca kentsel tüketim değil. Asıl mesele tarım ve hayvancılığın doğru yönetilmesidir. Yıllarca tarıma dayalı hayvancılık modeliyle yaşayan bir ülkeyken, bugün hayvancılığa dayalı tarım modeline zorlanıyoruz. Eğer bugün mısır, şeker pancarı ya da yonca ekim alanları hızla genişliyorsa bu insan ihtiyacından değil, hayvan besleme zorunluluğundan kaynaklanıyor.
O yüzden belki de şu soruyu açıkça konuşmanın vakti geldi:
Bu ülkenin gerçekten ne kadar proteine ihtiyacı var?
Protein kaynaklarını çeşitlendirmenin başka yolları var mı?
İskender hocamla 10 yılı aşkın süredir bu konuları tartışıyoruz. Bilim insanlarının yıllardır söylediği hiçbir uyarı hafife alınacak uyarılar değil. Bugün buradaki kıymetli hocalarımızdan biri bile “Endişelenmeyin, korkmayın, böyle devam eder” demedi. Tam tersine, tablo her yıl daha da ağırlaşıyor. Geçen yıldan bu yıla geldiğimiz nokta bile bunun açık göstergesi. 1-6 derecelik sıcaklık artışının bile bölgede buharlaşmayı nasıl katlayacağını hepimiz biliyoruz.
BİLİM İNSANLARININ UYARILARI GÖZ ARDI EDİLİYOR
Ama ne yazık ki bilim insanları bu uyarıları her dile getirdiğinde, birileri çıkıp “Halkı endişelendirmeyin” diyerek meseleyi basitleştiriyor. Oysa endişelenmemiz gereken bir süreçteyiz. Biz endişelenirken herkesin de endişelenmesi, herkesin sorumluluk alması gerekiyor.
BURDUR GÖLÜ’NDEKİ ÇEKİLME ENDİŞE VERİYOR
2016 yılında hocamızın hazırladığı Burdur Gölü monografisine destek olmuştuk. O günden bugüne göl bir o kadar daha çekildi. Kaybın boyutu akıl almaz noktada. Su kurulu toplantılarında gölün yalnızca buharlaşmayla kuruduğu söyleniyor ama göl var olduğundan beri buharlaşıyor. Asıl sorun gölü besleyen kaynakların kesilmesi ve yeraltı suyumuzun hızla tüketilmesi. Hal böyleyken yıllardır tarım ve hayvancılık politikalarında neredeyse hiçbir yapısal adım atılmadı. Sonuçta dönüp dolaşıp insani su tüketimini kısmaya çalışıyoruz. Oysa insani tüketimi tamamen durdursak bile toplam su kullanımının yalnızca yüzde 10’unu ediyor. Yani tasarrufun tamamını yapsak bile tabloyu değiştirmeye yetmiyor. Bu yüzden bugün burada yapılan toplantının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Basın mensubu arkadaşlarımız da bizlerleydi; Burdur’un bu konuyu en az bir hafta boyunca ciddi şekilde tartışması gerektiğine inanıyorum. Sayın Cemil Tugay Başkanımıza ayrıca teşekkür etmek isterim. Daha önce de Sağlıklı Kentler Birliği yönetiminde görev almış biri olarak, ülkenin bütününü ilgilendiren sağlık politikalarının bu kadar kapsamlı ele alındığı bir dönemi ilk kez yaşıyoruz. Bugün burada Burdur’un su, tarım ve iklim meselesini paydaşlarıyla masaya yatırmış olmamızın büyük bir önemi var. Birilerinin artık bu tabloyu görmek zorunda olduğunu düşünüyorum. Biz burada kaygılarımızı ortaya koyduk. Değerli akademisyenlerimiz, bildikleri bilimsel gerçekleri hiçbir çekince göstermeden paylaştılar. Bu görüşlerin duyulması ve önerilerin hayata geçirilmesi gereken sürecin artık içindeyiz. Geriye adım atma şansımız yok. Bu nedenle emeği geçen herkese; birliğin sekreterine, çalışanlarına, kıymetli akademisyenlerimize ve hafta sonunda başka yerde vakit geçirmek yerine burada bizlerle olan tüm katılımcılara gönülden teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Sağ olun, var olun.” dedi
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sağlıklı Kentler Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Burdur’daki Yerel İklim Konferansı’nın Türkiye’de ve dünyada az sayıda kentin gerçekleştirdiği vizyoner bir çalışma olduğunu belirterek Burdur Belediyesi ile Sağlıklı Kentler Birliği’ni tebrik etti.
Türkiye’nin temel sorunlarının genellikle yoksulluk ve işsizlik olarak görüldüğünü söyleyen Tugay, “Bugün tüm ekonomik sorunları çözecek kaynağımız olsa bile iklim krizi var. Bu, ağırlığı giderek artacak, çözümü ise yıllara yayılacak bir sorun” dedi.
“YERELİN SESİ ARTIK DİKKATE ALINAN BİR SES”
BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP) toplantılarının iklim diplomasisinin yol haritasını çizdiğini hatırlatan Tugay, bu yıl fosil yakıtlarla ilgili bağlayıcı ifadelerin nihai metne girmemesinin önemli bir eksiklik olduğunu vurguladı. Tugay, “Yüksek emisyonlu ülkeler sorumluluklarını belirsiz ifadelerle öteledi. Yeşil dönüşüm için güçlü irade çıkmadı” değerlendirmesinde bulundu. Bu yılki zirvede en umut verici gelişmenin yerel yönetimlerin güçlü duruşu olduğunu ifade eden Tugay, “Geleceğin iklim yönetişimi yerelde şekilleniyor” dedi.
İKLİM KRİZİNİN ETKİLERİ: KURAKLIK, AŞIRI SICAKLAR, YENİ TÜRLER
İklim değişikliğinin sonuçlarını detaylandıran Tugay, değişen yağış rejimleri, kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve yeni hastalık risklerinin tüm canlı yaşamını tehdit ettiğini söyledi. Türkiye’nin küresel emisyonların yalnızca yüzde 1’inden sorumlu olduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, büyük ülkelerin ekonomik çıkarları nedeniyle gerekli adımları atmaktan kaçındığını ifade etti.
ASIL GÖREVİMİZ: UYUM SAĞLAMAK VE HAZIRLIK YAPMAK
İklim krizine karşı mücadelenin iki yönü olduğunu belirten Tugay, “Birincisi krizi durdurmak; bu sınırlı ama yine de yapmalıyız. İkincisi ve daha önemlisi yeni koşullara uyum sağlamak. Buna odaklanmalıyız” dedi. Başkan Tugay, bireysel katkının önemine dikkat çekerek elektrik ve tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’de elektriğin yüzde 70’i kömür ve petrol ürünlerinden üretiliyor. Gereksiz tüketilen her kilovat hem cebimizden çıkan para hem dünyaya bırakılan kirlilik. Gıda tedarik zincirinin iklim üzerindeki etkisi de önemli. Bir ürün ne kadar uzak mesafeden geliyorsa kirliliği o kadar artıyor. Yakınımızda üretilen ürünleri tercih etmeliyiz. Güney Amerika’dan muz getirmeye gerek yok, yerli muz yeter” dedi.
YEŞİL DÖNÜŞÜM İÇİN FORMÜLLERİ ANLATTI
Sanayinin çevreye zarar vermeden çalışabileceğini söyleyen Tugay, enerji verimliliği, temiz enerji kullanımı ve suyun geri dönüşümü gibi uygulamaların mümkün ve gerekli olduğunu vurguladı. Yerelin yetkisi ve kaynağının artırılması çağrısında bulunan Başkan Tugay, “Merkeziyetçi yönetim anlayışı iklim politikalarında başarıyı engelliyor. Her kentin kendi iklim planına sahip olması gerekiyor. Belediyeler plan yapıyor ama uygulama yetkisi sınırlı. Kaynak sağlandığında çözüm üretiyoruz. Belediyelerin güçlendirilmesi şart. Enerji verimliliği hem bireysel hem kurumsal olarak kolay uygulanabilir bir adım. Her gereksiz tüketim daha fazla karbon emisyonu demek” dedi.
KALKINMAYI ÇEVREYLE UYUMLU HALE GETİRMEK MÜMKÜN
Başkan Tugay, konuşmasında yerelde üretim ve yerelde tüketim anlayışının hem ekonomik ve sürdürülebilirlik hem de iklim kriziyle mücadele açısından zorunlu hale geldiğini vurgulayarak, “İhtiyaçlarımızı planlarken yerel ürünlere yönelmeliyiz. Kendi kendine yeten şehirler ve kendi kendine yeten ülkeler oluşturmak artık bir hedef değil, bir gerekliliktir. Bu yaklaşım hem milli ekonomiyi güçlendirecek hem de karbon salımını önemli ölçüde azaltacak. İsrafın her türünden kaçınmak, bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmek iklim eyleminin en temel adımlarından” dedi. Kalkınmanın tüm toplumun ortak beklentisi olduğunu belirten Tugay, ancak bu kalkınmanın çevreyi tahrip etmeden gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Evet, ülkemizin gelişmeye, büyümeye, ekonomik olarak güçlenmeye ihtiyacı var. Ancak bunu yaparken doğanın, diğer canlıların ve insan sağlığının zarar görmemesi temel ilkemiz olmalıdır. Kalkınmayı çevreyle uyumlu hale getirmek mümkün ve artık zorunluluk.”
COP31 ANTALYA’YA DİKKAT ÇEKTİ
Gelecek yıl Antalya’da yapılması planlanan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP31’in Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu söyleyen Tugay, “Daha geniş katılımla hem farkındalığı artırabilir hem de Türkiye’nin sesini dünyaya duyurabiliriz” ifadelerini kullandı.
MHP Burdur Ağlasun İlçe Başkanı Fatime Savaş Öğüt, özel çocuklara yönelik destekleri nedeniyle Bucak Özel Meleklerim Rehabilitasyon Merkezi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde plaketle onurlandırıldı.
Burdur, Ağlasun, Altınyayla, Bucak, Çavdır, Çeltikçi, Gölhisar, Karamanlı, Kemer, Tefenni, Yeşilova 04 Aralık 2025 Perşembe günü hava durumu nasıl olacak?
Burdur ili Tefenni Kaymakamı İbrahim Cem DEVECİ, kurum amirleriyle birlikte şehidimizin kabrini ziyaret ederek dualar etti, karanfiller bıraktı ve aziz hatırasını bir kez daha yad etti.
Burdur ilinin Bal Ligi temsilcisi Bucak Belediyesi Oğuzhanspor 19 ekim 2025 pazar günü 7. Grup 2. hafta mücadelesinde Bucak Belediyesi Oğuzhan Spor, Yatağanspor ile karşı karşıya geldi
Burdur'un Bal Ligi temsilcisi Bucak Belediyesi Oğuzhanspor, 2025-2026 Bal lig sezonunun ilk iç saha maçına çıkıyor.
2 yıldır Burdur il milli Eğitim Müdürlüğünü başarı ile sürdüren Muhammed Özdemirci Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı